14 Aralık 2015 Pazartesi

"Bir kediyle geçirilmiş zaman asla vakit kaybı değildir"

Bence bir evi ev yapan unsurlardan biri de 'kediler'dir. Evet belki özgürlüklerini kısıtlıyoruz ama sokaktaki hayvanlara yapılan işkenceleri gördükten sonra "evde kalman daha iyi kara gözlüm" diye seviyorum bizim Kontes'i şahsen.. Kendisini sokakta koruyamayacak hayvanlara evde bakılmasından yanayım. O kadar çok özellikleri var ama bir kaç tanesini sıralayayım istedim,

                 



           Ailurophilia, "kedi aşkı" demektir. 






       Yavru kediler büyüdüklerinde özellikle mutlu olduğu anlarda, annesini emdiği döneme bir özlem olarak masaj hareketini yapar.Bu davranış kedi masajı olarak da bilinir. Her kedi bunu yapmayabilir. masaj yapan kedilerde de bu olumlu duygu durumunun göstergesidir.



Yavru kedileri annelerinden ayırmayın, çünkü anne sütünden başka bir şeyle beslendiklerinde bağırsak düğümlenmesinden ölüyorlar. 




Kediniz ses tonunuzdan ne söylediğinizi anlar. Onlarla konuşabilirsiniz! Mesela bağırdığınızı çok iyi anlarlar.





Kedilerin yanak tüyleri bıyıkları kadar uzarsa ya da fazla kilodan yanakları şişmişse, yön duygularını şaşırabilirler.




Kediler, uykuyu en seven memelilerdendir. Günün 16 saatini uyuyarak geçirirler. Bazıları kedilerin yürürken bile uyuyabildiklerini söyler. Bununla birlikte kedilerin en aktif olduğu saatler, akşam saatleridir.




Kedilerin bıyıkları hem dengelerini sağlar hem de kediler bıyıklarını bir aralıktan girip giremeyeceklerini ölçmek için kullanır.




Kediler yalnızca patilerinden terlerler.



Kediler uyanık kaldıkları zamanın 1/3 ünü kendilerini temizleyerek geçirirler.




Ve son olarak diyoruz ki ; #SATINALMASAHİPLEN







2 Aralık 2015 Çarşamba

Karanlıkta 1 dakika ?

1 dakika için karanlık. 
Simdi yum gözlerini ya da tak bir göz bandı. Sadece 1 dakika. En çok bildiğin ortamda,evinde ol hatta odanda ya da hadi geç otur masanın başına. Sadece 1 dakika gözlerin kapalıyken normal hayatına devam etmeye çalış, mesela gözlerin kapalıyken masandaki bardağını al su iç geri koy bardağı masaya ya da ne bileyim yemek yemeye çalış tabağından. Ellerinin titrediğini, çatalı kaşığı bulmak için uğraşacağını hatta bulamayınca ulan küçücük masa işte nerede olacak neden hala bulamadım diye sinirleneceğini biliyorum..
Ya ömür boyu karalıkta yaşamak zorunda olan insanlar? 
Hani diyoruz ya dünyaya bir kere geliyoruz be gez dolaş canın ne istiyorsa yap eğlen. Senin tüm organların sağlamken, bir başkası karanlığa doğuyor? Annesinin kokusunu her şeyden iyi tanıyor ama ona gülümseyen yüzünü göremiyor, büyüyor ama koşturup oynayamıyor, büyüyor ama engelleri yüzünden çoğu yerde istediği gibi bir iş bulamıyor, belki aşık olamıyor sevdiğinin gözlerine bakıp hayaller kuramıyor, çocukları oluyor belki elinden tutup parka götürüp nasıl çılgınca oynadığını eğlendiğini izleyip duygulanamıyor. Ama hissediyor. Hem de senden benden çok daha derinde hissediyor her şeyi. Hem çok da yetenekli. İşitme duyusu mesela muaazzam. Görmüyor belki ama senin onunla ilgili hissettiklerini yeri geliyor ses tonundan anlıyor. Hayatına devam ediyor, yaşam enerjisini hiç kaybetmiyor. Herkesten çok daha sıkı tutunuyor hayata. Bizimkiler gibi abidik gubidik dertleri de yok mesela. Tek ihtiyacı etrafında kendisini hor görmeyen, onun hayatını zorlaştırmaya çalışmayan insanlar. 
Onlar zaten bizden daha zor bir hayat mücadelesi vermeye çalışırken , köstek olmayın arkadaşlar. 2 dakika sonra ne olacağını bilemediğiniz bir hayat yaşarken,ömrünüzü parçası olduğunuz şu topluma,insanlığa elinizden geldiği kadar faydalı olmaya çalışarak yaşayın. 
Kafanızdaki engelleri kaldırın.
3 Aralık Dünya Engelliler Gününüz kutlu olsun, daha bilinçli bir toplum olmamız umuduyla..


Relpax Candır , Gerisi Heyecandır (Migren ? )

Merhaba migrenzedeler..


Fotoğraf tanıdık geldi mi sizlere de ? 
Yaklaşık 6 senedir baş ağrısı ile mücadele ediyorum. Her ay bu ortam oluşuyor bizim evde de. Devamında duvara kafa atmaya çalışmalar falan neyse..
İnternetten araştırınca migreni tetiklemeyen bir yiyecek / içecek adı bulamazsınız herhalde. Alkollü içeceğinden tut çaya kahveye, çikolatadan sütten tut tavuk suyuna baklagillere kadar.. Ben bu kadarına inanmıyorum ne yalan söyleyeyim... Serotonin hormonunun azalması değil mi tüm bu damar genişlemelerine, baş ağrılarına sebep? Eee nerde serotonin bombası çikolatalar, peynirler falan. Nasıl aynı anda baş ağrısını tetikleyip diğer taraftan çare olabiliyor.. Belki cehaletimden, belki düz mantıktan ya da mantıksızlığımdan ama migren atağı sırasında içtiğim kahveler de yediğim çikolatalar da bana iyi geliyor.
Her ay gelen, geldiğinde de beni 72 saat kadar terk etmeyen ağrılarım, galiba yolları ayırma vaktimiz geldi.
Evet beyler bayanlar;
size yeni keşfettiğim ( geç bulduğum için de kendime epey sövdüğüm) bir mucizevi ilaçtan bahsedeyim. Adı "relpax". -kod adı cankurtaran benim için- 30 dakika içinde yaşam enerjimi geri verdi bana, gözümü kör edecek kadar şiddetli baş ağrımı bıçak gibi kesti. İçtikten sonra yarattığı çakırkeyflik de yanında bonusu. ( 2 bira içmiş gibi bir kafaya sahip oluyorsunuz bir anda) Dünya daha renkli bir yer gibi görünüyor gözünüze artık, kuş sesleri cıvıltılar.. Hayata resmen geri döndürdü bu ilaç beni. Dilerim ki hiç ihtiyacınız olmasın ama bu ilaç bi harika dostum... ( İlacı sigortanın karşılamasını istiyorsanız mutlaka bir uzmana yazdırmanız gerekiyor unutmayınız..)

Thanks to Pfizer,
Thanks to God..

İşte burda mucizenin resmi;